Publius Quinctilius Varus

Bu makalede Publius Quinctilius Varus'i ve onun mevcut toplumumuz üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Publius Quinctilius Varus, genel nüfusun yanı sıra alandaki birçok uzmanın da ilgisini çeken bir konudur. Yıllar boyunca Publius Quinctilius Varus, farklı alanlardaki etkilerini ve sonuçlarını daha iyi anlamamızı sağlayan çok sayıda çalışma ve incelemenin konusu olmuştur. Publius Quinctilius Varus, kökeninden mevcut etkilerine kadar gerçekliğimizi şekillendirmede büyük bir rol oynamıştır ve tam kapsamını anlamak için onu farklı perspektiflerden analiz etmek çok önemlidir. Bu anlamda, bu makale Publius Quinctilius Varus'in en alakalı yönlerini ortaya çıkarmayı ve aynı zamanda onun günümüzdeki önemini ve geçerliliğini tartışmayı amaçlamaktadır.

Mağlup Varus (2003), Wilfried Koch tarafından yapılmış heykeli, Haltern am See, Almanya.

Publius Quinctilius Varus (MÖ 46–9), İmparator Augustus'un komutası altında görev yapan ve özellikle MS 9 yılında Arminius önderliğindeki Germen kabilelerine karşı yapılan ve kendisinin de öldüğü Teutoburg Ormanı Savaşı'nda, 3 adet tam donanımlı Roma lejyonunun yok olmasına neden olmasıyla tanınan Romalı devlet adamı ve general.

Hayatı ve Erken Kariyeri

Varus, bir Patrici olmasına rağmen nüfuzlarını kaybetmişti ve yoksullaşmışlardı. Tarihçi Ronald Syme'nin değindiği gibi; Babası Sextus ailenin son ve tek konsülüydü. Babası, M.Ö 49'da Quaestor rütbesiyle devlete hizmet eden bir Senatördü. Babası, Sezar İç Savaşında Jül Sezar'ın karşısında saf almıştı. Sextus'unJül Sezar Suikastına katılıp katılmadığı hususunda net bir bilgi yoktur. Sextus, M.Ö 42 yılında Filippi Muharebesi'nde aldığı yenilgi sonrasında intihar etti. Varus'ta babasının makûs tarihini tekrarlayacaktı. Varus'un annesine dair net bir bilgi bulunmamaktadır.

Varus'un üç tane kız kardeşi vardı, hepsinin de adı Quinctilia idi. Varus, muhtemelen babasının ölümünden en az dört sene önce dünyaya geldi. Kız kardeşlerinin nüfuzlu evlilikler yapması, onların iyi isimlerce eğitildiğinin bir göstergesidir. Kız kardeşlerinden birisi konsül Dolabella ile diğer bir kız kardeşte gene bir konsül olan Sextus Appuleius ile üçüncü kız kardeşleri de bir konsül ve generalin oğlu olan Asprenas ile evlendi.

Varus, babasının aksine Jül Sezar'ın varisinin, Augustus, takipçisi oldu. Varus, Augustus'a MÖ 22 ile MÖ 19 yılları arasında doğu eyaletlerinde üç yıllık bir turda eşlik etti ve oradayken kamuoyunun takdirini kazandı. M.Ö 15 Civarında Varus, Dangstetten'de konuşlanmış 19. Lejyon'un elçisi olarak bir yıl süresince hizmet verdi. O bölgedeki sit çalışmalarında da buna dair kanıtlar bulunmuştur. M.Ö 12 senesinde Marcus Vipsanius Agrippa'nın cenazesinde gelecekteki imparator Tiberius'u öven bir konuşma yaptı; böylelikle siyasi nüfuzu önemli bir ölçüde güçlendi. Böylelikle M.Ö 13. Yüzyılda Tiberius'un meslektaşı olarak konsül seçildi.

Evliliği ve Çocukları

Takriben M.Ö 13'ten önce Marcus Vipsanius Agrippa'nın kızı Vipsania ile evlendi. Varus, Agrippa'nın ve Tiberius'un yakın arkadaşlarından birisi haline gelmişti. Tarihçi Josephus'un aktardığına göre Varus'un oğlu Publius Quinctilius Varus Minor, babası Suriye'de komutanken onun sorumluluğu altında görev yaptı. Eğer bu bilgiler doğruysa; Publius Varius yani oğlu, onun son eşi Claudia Pulchra'dan değil ondan önceki evliliğinden olmalı.

Vipsaniaus hakkında bilgiler çok kısıtlıdır. Varus'tan boşandığı yahut öldüğü hakkında bir bilgi yoktur. Varus Vipsaniaus'tan sonra Claudia Pulchra ile evlendi. Pulchra, Claudia Marcella Minor'un ve bir Roman Konsülü olan Marcus Valerius Messalla Appianus'un kızıydı. Anneannesi Augustus'un kardeşi Küçük Octavia idi. Pulchra ile olan evliliği onun hala politik bir nüfuz sahibi olma sevgisini göstermektedir. Pulchlara ve Varus'un evliliklerinden Publius Quinctilius Varus Minor dünyaya geldi. Oğulları aracılığıyla soyu farklı isimlerle devam etmiş olabilir.

Siyasi Kariyeri

Varus, M.Ö 8-7. Yüzyıllar arasında Roma'nın Afrika vilayetini idare etti. Ardından M.Ö 7-6 Yüzyıllarından 4. Yüzyıla kadar 4 Lejyonuyla beraber yüksek vergi ve şiddet ile yöneteceği Suriye'ye gitti. Yahudi Tarihçi Josephus'a göre; Roma tarafından Yahudi bölgesine atanan Yahudi Kral olan Hirodes'in ölümünden sonra çıkan isyanı bastıran Varus, 2000 Yahudi İsyancıyı çarmıha gerilmek suretiyle öldürttü. Bu eylemi yüzünden Yahudi bölgesindeki Roma karşıtı eylemlerin en önemli sembollerinden birisi oldu. Tarihçi Josephus; Roma idaresi ile Yahudi halklarını uzlaştırmaya çalışmasından ötürü Varus'un bu eylemine hoşgörüyle yaklaşmıştır. Bu isyandan sonra da Yahudiler arasında boykot gibi bir takım zararsız başkaldırışlar yaşanmıştır.

Varus, Yahudiye bölgesindeki isyanı bastırdıktan sonra Antioch (Antakya) bölgesine atandı. M.Ö 10 ile M.S 6 yılları arasında Tiberius ve kardeşleri, Roma İmparatorluğunu Almanya bölgesine doğru büyütmeye çalışıyorlardı. Bu gaye çerçevesinde Çeruskerler gibi önemli kabileleri bastırmışlardı. Bu süreç sonrasında Tiberius, Almanya'da fetih hareketlerini durduklarını (pasifize ettiklerini) ilan etti ve Varus'u oraya atadı. Bu sırada Tiberius, Büyük İlirya İsyanını bastırmak için bölgeyi terk etti. Ardından Varus M.S 7. Yüzyılda Roma'nın Almanya'daki kuvvetlerinin ilk atanmış valisi oldu.

Varus Muharebesi ve Ölümü

Varus, Xanten'deki yazlık karargahından Mainz'e gitmeye hazırlanıyordu. Bir Roma Vatandaşı ve destek süvari bölüğünün komutanı olan Arminius'un önderliğinde büyüyen isyan haberlerine dair haberleri görmezden geldi. Segestes'in Arminius'a dair uyarılarına da kulak asmadı ve ordularını harekete geçirdi.

Varus'un Arminius'a dair korkunç derecede yanlış hükmü onun tek hatası değildi. Varus, Germen ordularından herhangi bir karşıt hareket beklemediği için ordusunun düzeninde Germen Kuvvetler, Romalı Kuvvetlere kıyasla çok daha güçlü bir pozisyondaydı. Arminius, Çeruskerler ve muhtelif Germen Kabileleri Romalı kuvvetleri karşılamak üzere Teutoburg Ormanı'nda üzerine düşünülmüş bir pusuya yatmışlardı.

Ağır orman koşullarında Varus'un ordusunun bataklık zeminde hareket etmesi neredeyse imkânsız hale gelmişti. Çatışmanın üçüncü gününde Almanlar, Kalkriese Tepesi'nde Romalıları mağlup etti. Bu topyekûn yenilginin nedenine dair sebeplere rastlamak zordur fakat tarihçi Marcus Velleius Paterculus göre Romalı süvarilerin piyadeleri bırakıp Ren Nehrine doğru kaçtığını ve Germen Kabileler tarafından yakalanıp öldürüldüğünü ifade etmektedir.

Varus, bütün umudunu kaybettiği anladığında kendisini kılıcıyla öldürdü. Arminius onun kafasını kesip Kral Maroboduus'a gönderdi fakat Maroboduus, kafayı Roma'ya gömülmesi üzere geri gönderdi. Yakalanan bazı Romalı Askerler canlı şekilde yakılarak öldürüldü yahut kafese atıldı. Bazıları da serbest bırakıldı yahut fidye karşılığında bırakıldı. Tarihçi Tacitus ve Florus, Germen Kabilelerinin Romalı Subayları savaştan sonra bile uzunca bir süre Tanrılarına sunaklarında adak olarak verdiklerini belirtmektedir.

"Varian Felaketi" ve Sonrası

Varian Felaketi olarak adlandırılacak bu olaydan ve getirdiği utançtan ötürü kaybedilen XVII, XVIII ve XIX. Lejyonlar asla bir daha Roma Ordusunda gözükmedi. Augustus'un İmparatorluğu sürecinde bu savaşın etkileri kendisini epey şiddetli bir biçimde hissettirdi. Tarihçi Suetonius'e göre, haber Roma'da duyulduğunda İmparator Augustus elbiselerini yırttı, aylarca saçını ve sakalını kesmeyi reddettiği ve yıllar sonra olsa bile şöyle inlediği duyuldu: "Quinctilius Varus, bana lejyonlarımı geri ver!" (Quintili Vare, legiones redde!) Romalı Tarihçiler, bu savaşı "Varian Felaketi" olarak adlandırmıştır.

Tarihçi Edward Gibbon'a göre, bu olay Augustus'un Stoacı Kral portresini kaybettiği nadir meselelerden birisidir. Felaketten sonra Varus'un mirası ve saygınlığı yıkıldı, Roma Hükümeti bu felaketten onu sorumlu tuttu. Bu felaketten sonra oğlu Publius Quinctilius Varus Minor'un siyasi kariyer şansı yok oldu. Tiberius, Germen Valisi olarak Varus'u olarak atama kararının sorumluluğu altında çok şiddetli bir biçimde ezildi. Gaius Stern'e göre Tiberius kariyerini kurtarmak için arkadaşını ve eski kayınbiraderini feda etmek zorunda kaldı. Üstelik Varus'un kendisi Ara Pacis'teki figürlerden biriydi ancak bu figür bugün kayıptır.

Varus'un ölümünden sonra takriben 40 yıl sonra Almanya'ya sefer düzenleyen Claudius, şans eseri Varus'un esirlerinden birkaçını kurtarmayı başardı. Esirlerin hikâyeleri İmparatorluk genelinde acıyla karşılandı.

Kaynakça

  1. ^ a b c Syme, The Augustan Aristocracy (Oxford: Clarendon Press, 1986), p. 313
  2. ^ Caesar Commentarii de Bello Civili 1.23, 2.28.1
  3. ^ Syme, Augustan Aristocracy, pp. 315-318
  4. ^ Ball, Joanne (2023). Publius Quinctilius Varus: The Man Who Lost Three Roman Legions in the Teutoburg Disaster. Pen & Sword Military. pp. 26–30.
  5. ^ Ball, Joanne (2023). Publius Quinctilius Varus : The Man Who Lost Three Roman Legions in the Teutoburg Disaster. Pen & Sword Military. pp. 33–36. ISBN 9781399088329.
  6. ^ Syme, Augustan Aristocracy, p. 146
  7. ^ Murdoch, Adrian (2009). Rome's Greatest Defeat: Massacre in the Teutoburg Forest. The History Press.
  8. ^ Abdale, Four days in September: The Battle of Teutoburg, p.65; Severy, Augustus and the Family at the Birth of the Roman Empire, pp. 64-5
  9. ^ Joseph. AJ 17.288.
  10. ^ Lightman, A to Z of Ancient Greek and Roman Women, p. 205
  11. ^ Abdale, Four days in September: The Battle of Teutoburg, p. 65
  12. ^ Tacitus, Annales, iv. 66.1
  13. ^ Ronald Syme, The Augustan Aristocracy (1986), 320
  14. ^ 66 A.D. – The Last Revolt (DVD). History Channel.
  15. ^ "Varus, Quintilius". Jewish Encyclopedia. 1906. Retrieved 16 October 2019.
  16. ^ Josephus, Ant. 17.299
  17. ^ Velleius Paterculus, 2.118ff
  18. ^ Bordewich, Fergus M. (September 2006). "The Ambush That Changed History". Smithsonian Magazine. Retrieved 26 August 2021
  19. ^ Velleius Paterculus, 2.119.3; Florus 2.30.38; Dio 56.21
  20. ^ Tacitus, Annales, i. 61; Florus 2.30.37-39.
  21. ^ Suetonius, Vita Divi Augusti 23 Dio 55.23, ayrıca bkz. Vell. Pat. 2.117-124; Suet. Div. Aug.49; Dio 55.18-24.
  22. ^ Seager, Tiberius, p.173
  23. ^ Gaius Stern, "Varus’ Legacy After Teutoburger Wald: Roman POWs, Tiberius, and the Ara Pacis," CAMWS 2009, Minneapolis, MN.
  24. ^ Tacitus, Annales, xii. 27