Günümüz dünyasında
Fikrî mülkiyet hukuku geniş bir kitlenin ilgisini çeken bir konu haline geldi. Teknolojinin ve küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte
Fikrî mülkiyet hukuku günlük hayatımızda giderek daha önemli hale geldi. İster toplumsal bir olgu, ister tarihsel bir figür, isterse çağdaş bir kavram olsun,
Fikrî mülkiyet hukuku dünya çapında pek çok insanın dikkatini çekmiştir. Bu makalede
Fikrî mülkiyet hukuku'in farklı yönlerini inceleyip günümüz toplumu üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Ayrıca zaman içindeki gelişimini ve farklı kültürel bağlamlardaki rolünü inceleyeceğiz. Bu keşif sayesinde
Fikrî mülkiyet hukuku'in günümüzdeki önemine ve alaka düzeyine ışık tutmayı umuyoruz.
Fikrî mülkiyet hukuku, iktisadi değer taşıyan fikrî emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır.[1] Fikrî mülkiyet hukuku, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır.[2]
Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Koruma, eserin kamuya sunuluşu ile kendiliğinden sağlanmaktadır. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç bulunmamaktadır. Sınai mülkiyet haklarında ise korumanın sağlanması için, ilgili buluşun, tasarımın, markanın vs. tescil ettirilmesi gerekmektedir.
Kapsamı
- Telif hakları
- Eser sahibinin hakları
- Bağlantılı haklar
- Sınai mülkiyet hakları
Kaynakça