Amfitiyatro

Günümüz dünyasında, Amfitiyatro artan ilgi ve tartışmasız alaka düzeyine sahip bir konudur. Teknolojinin ilerlemesi ve küreselleşmeyle birlikte Amfitiyatro siyasetten ekonomiye, kültürden topluma kadar birçok alanda tartışmaların odak noktası haline geldi. Kişisel düzeyde bile Amfitiyatro, ister günlük yaşam üzerindeki etkisi ister çevremizdeki dünyayı algılama şeklimiz üzerindeki etkisi nedeniyle artan bir ilgiye yol açtı. Bu bağlamda, Amfitiyatro'in anlamını ve sonuçlarını tam olarak araştırmak ve aynı zamanda onun çeşitli yönlerini ve boyutlarını incelemek önemlidir. Bu yazıda Amfitiyatro'in büyüleyici dünyasını inceleyerek onun günümüzdeki önemini ve etkisini analiz edeceğiz.

Roma'daki Kolezyum.
El Jem Amfitiyatrosu

Amfitiyatro, Roma uygarlığında gösteriler, gladyatör ve vahşi hayvan oyunları için kullanılan, daire ya da elips biçimli, yükselen tribünlerden oluşan bir kamu yapısıdır. Modern anlamdaki en eski örnekleri Etruria ve Campania'da MÖ 1.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Arena, kanlı gösterilerin sergilendiği alanlardır. Vahşi hayvanlar birbirlerini parçalar, insanlar birbirleriyle ya da vahşi hayvanlarla dövüşürlerdi. Genellikle ölümle sonuçlanan bu acımasız dövüşlerin büyük bir izleyici kitlesi vardı. Arena ayrıca suyla doldurularak çeşitli gösteriler yapılırdı.

"Amfi" kelime anlamı olarak "çevresinde/iki yönden/çift" demektir. Bu nedenle, amfitiyatroyu işlevinden başka yapı şekli de tiyatrodan ayırır. Tiyatro, yarım daire bir yapı iken, amfitiyatro “çift” tiyatro yani dairesel ya da elips şeklindedir. Amfitiyatroları yine elips şeklinde kullanış amaçları ve formları farklı olan stadyumlar ile de karıştırmamak gerekir.

Roma uygarlığı döneminde ortaya çıkan amfitiyatroların eski Yunan ve Anadolu'da örnekleri yoktur. Örneğin Türkiye'de Efes ve Aspendos'da örneği bulunan yapılar amfitiyatro değildir. Dünyada en tanınmış örneği Roma'da bulunan Colosseum'dur.

Latince olan arena sözcüğü kumluk anlamına gelir. Çünkü bu alanlar, dövüş sırasında akan kanları kolaylıkla dibe sızdırması için kumlarla kaplı olurdu. Tribünlerin altında karanlık odalar, gladyatörler için barakalar, zindanlar, vahşi hayvanlar için kafesler bulunurdu. Arena, parmaklıklarla çevrili olurdu. Arenada dövüşen kişilere gladyatör denirdi. Gladyatörlerin çoğu suçlular ya da köleler arasından yetişirdi. Dövüşler gladyatörlerden birinin, bazen her ikisinin ölümüyle sonuçlanırdı.

İlk amfitiyatroların dayanıksız tahta yapılar olduğu bilinmektedir. Taşlarla yapılan amfitiyatrolar MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında yapılmaya başlanmış, Augustus döneminde çoğalmaya başlamıştır. Taşlarla inşa edilmiş bilinen en eski amfitiyatro, MÖ 80 yılında Pompeii antik kentinde inşa edildiği hesaplanan Pompeii Amfitiyatrosudur.

Roma'daki Kolezyum (Flavianus Amfitiyatrosu), amfitiyatroların en ünlüsüdür. Daha sonra Colosseum olarak adlandırılan bu amfitiyatronun eski kaynaklarda yaklaşık 80 bin izleyici aldığı belirtilir. Ama günümüz ölçümleri ancak 50 bin kişi olabileceğini göstermiştir. Günümüze ulaşan diğer ünlü amfitiyatrolar İtalya'da Verona, Pompeii ve Puteoli'deki (bugünkü Pozzuoli); Hırvatistan'da İstriya'nın merkezi Pula'daki; Fransa'da Nîmes ve Arles'daki amfitiyatrolardır.

Tunus'un El Jem şehrinde bulunan amfitiyatro da günümüze oldukça iyi korunmuş olarak gelmiştir.

2012 yılındaki arkeolojik araştırmalar sonunda, antik çağdaki ilk amfitiyatronun Ürdün'ün Faynan Vadisi'nde MÖ 9600 yılı civarında yapıldığı ortaya çıkmıştır. Kömünal binaların bulunduğu bir köy de bulunmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Bomgardner, David Lee (Ekim 2000). The Story of the Roman Amphitheatre. Routledge. ISBN 0-415-16593-8. 
  2. ^ Amphitheatre[ölü/kırık bağlantı], Encyclopædia Britannica.
  3. ^ Cumhuriyet Bilim ve Teknik Dergisi, sayı:1388, 25 Ekim 2013, derleyen:Reyhan Oksay, s:10.